Menopoz

Adetten kesilme yaşı ortalama 50 dersek, bunun 4-6 sene öncesinden düzensizliklerin şikayetlerin başladığını düşünürsek, ortalama bir ömre sahip kadın 30-35 yılını menopoz ve menopoza  giriş dönemi şikayetleri ile geçiriyor. Bunun için menopoz kadınların en çok ilgilendiği konuların başında geliyor.

Doğa erkek, kadın ayırmadan üreme çağının sonunda hormonlarını azaltarak insanları sona hazırlar. 50 yaşına gelmiş menopozda bir kadınsınız, tam her şey yoluna girdi, hayatım bir düzene oturdu derken birden başlayan ruh hali değişiklikleri, ateş basma, terleme, idrar kaçırma, vajinal kuruluk, kolay kilo alma, ciltte elastikiyet kaybı, depresyon, uykusuzluk, cinsel isteksizlik. Aman Allahım başıma ne geldi? Bu vasat sağlığa razı mıyız? Hayır değiliz.

Şimdi, bu çok geniş konuya en çok merak edilen sorular eşliğinde adım atalım.

• Menopoza girmek için daha çok genç değil miyim?

Araştırmalar ortalama menopoz yaşının 50 civarında olduğunu söylüyor. Ama menopoza adım atılan son adetten 4-6 yıl öncesinden menopoza geçiş dönemi semptomları başlıyor. Ancak kadınların yüzde biri 40 yaşından önce menopozla tanışırken, binde biri de 30 yaşından önce menpoza giriyor. Ancak son yıllarda artan otoimmünite salgını nedeniyle erken menopoz durumuna gittikçe daha çok rastlıyoruz.

• Menopozda başıma neler gelecek?

Bazı kadınların hiç şikayeti olmayabilir. Ancak % 80’inde rahatsız edici bulgular olabiliyor.Sebebi ise yumurtalıktan salgılanan östrojen ve progesteron hormonlarının azalması. En çok rastladığımız şikayet ateş basması ve terleme oluyor. Ama bunun dışında düzensiz vajinal kanama, uyku bozuklukları, kolay kilo alma, vajinal kuruluk, cinsel isteksizlik, idrar kaçırma, depresyon, ciltte kırışıklık artışı, hafıza problemleri, artan eklem kas ağrıları gibi pek çok bulgu. Çünkü kadınlık hormonları östrojen ve progesteron sadece rahim, yumurtalık, vajen üzerinde etki etmez. Beyinden kemiğe, kalpten damarlarımıza, barsaklarımıza neredeyse tüm insan vücudunda işlevleri vardır.

• Tamam ama ne  zaman bitecek bu menopoz şikayetlerim?

En çok şikayet edilen ateş basmaları ve gece terlemeleri, 6 ay ile 2 sene arasında çoğunlukla geçer. Çünkü bu şikayetler hormonların bitmeden önceki dalgalanmalarının sonucudur. Ama düşük hormon seviyelerine bağlı şikayetler ne yazık ki çoğu zaman artarak devam eder. Neler bunlar diye bakarsak; depresyona yatkınlık, beyin sisi, oynak ruh hali, vajinal kuruluk, cinsel isteksizlik, idrar kaçırma, kolay kilo alma, ciltte elastikiyet kaybı, uyku bozuklukları, ilk etapta akla gelenler. Bu şikayetlerle başa çıkmak için bioeşdeğer hormon kullanımları, homeopati, akupunktur, vajinal radyofrekans, fitoterapi gibi birçok desteği ve yaşam tarzımıza bizi daha sağlıklı kılacak dokunuşları yapmak, daha mutlu, sağlıklı, genç bir ömür geçirme şansını bize sunacaktır.

• Hala gebelikten korunmam gerekir mi?

Bir yılı aşkın süre adet görmemiş iseniz bundan sonra korunmanıza gerek yok. Ama adetlerin düzensizleştiği menopoza geçiş döneminde nadir de olsa tekne kazıntısı olma riski var. Dikkatli olun.

• Menopozda göğüslerim neden hassaslaştı ve acıyor?

Meme dokusu hormon seviyelerindeki değişimlere çok hassastır. Bu nedenle menopoza giriş döneminde hassasiyetin ve acımanın arttığı bir dönem olur. Hiç tedavi görmezsek hormonlar neredeyse bittiğinde, tedavi görürsek hormonlar ihtiyacımız ölçüsünde dengelendiğinde bu sorun geçer.

• Adetler kesileli uykularım bozuldu, neden?

Menopoz birden çok mekanizma ile uyku kalitesini bozar. Birincisi yaşımız ilerledikçe daha az derin uyku ile daha az uyku süresi olmaya eğilim gösterir. İkincisi ateş basmaları, gece terlemeleri uykumuzu böler. Gece üst baş, çarşaf değiştirme ihtiyacı olur. Üçüncüsü hormonların azalması, depresyon ve anksiyeteye yatkınlığımızı artırır. Bu da kaliteli bir uykunun düşmanıdır. Çaresi var, merak etmeyin.

• Adet dengem bozulduğundan beri kilomu kontrol altına alamıyorum, dikkat etmeme rağmen göbek çevrem sürekli artıyor, neden?

Hormon dengesinin bozulması, metabolik dengenizi ve hızınızı da beraberinde bozuyor. Ayrıca kötü uyku, oynak ruh hali kilo almayı destekleyen durumlar. Ayrıca artan yaşla azalan kas kütlesi ve daha düşük metabolik hız da işin içine girince göbek çevreleri hızla artıyor. Çaresiz misiniz? Tabi ki değil. Doğal formlarla hormonları dengelemek, metabolizma dengeleyici beslenme düzenleri, kemik dokumuzu da koruyacak düzenli egzersizler aydınlığa çıkışın ilk adımları. Ayrıca homeopati, akupunktur, fitoterapi gibi doğal yöntemlerin katkıları da anlat anlat bitmez.

• İdrar kaçırmaya başladım, çaresi var mı?

Menopoz dönemi idrarını tutamamak kadınların sosyal hayatını çok olumsuz etkiliyor. Sokağa bile çıkmak istememelerine neden oluyor. Hormonların azalması sonucu pelvik taban kaslarının ve mesane çevre dokularının zayıflaması ve gevşemesi sonucu pek çok kadında bu şikayet olabiliyor. Tedavide ameliyat dışında da birçok yöntem kullanabiliyoruz. Bioeşdeğer hormon tedavileri, fitoterapi, homeopati, vajinal radyofrekans yöntemleri ile çok iyi sonuçlar alıyoruz. İdrar kaçırma tedavi edilebilir bir durumdur, bilesiniz.

• Vajinal kuruluk ve cinsel isteksizliğim geçmeyecek mi?

Menopoz dönemi östrojen seviyelerinin çok düşmesi vajenin elastikiyet ve salgı özelliklerini olumsuz etkiler. Östrojen ve testeron seviyelerinin düşmesi ise cinsel isteği azaltır. Bu eksikleri bioeşdeğer hormon formlarıyla yerine koyarak sıkıntıları çözmek gayet kolay. Hormon kullanmam diyenler için de homeopati, fitoterapi, akupunktur, vajinal radyofrekans yöntemleriyle doğal yoldan çok iyi sonuçlar alıyoruz.

• Menopoz sonrası dönemde depresyon, anksiyete ve ölüm korkusu artar mı?

Evet. Bu durumun bilimsel izatı, östrojen seviyesinin düşmesinin dolaylı olarak mutluluk hormonumuz serotonin seviyelerini de düşürmesidir. Düşen serotonin seviyeleri daha depresyona meyilli, anksiyete içinde insanlarla yüzleşmemize neden oluyor. Tonla ilaca boğulmadan önce menopozunuzu tedavi ettirerek kilodan cilt kalitesine, ruh halinde iyileşmeye kadar birçok konuda ol almamız mümkün. Her zaman kökteki esas sebebi çözmeye yönelmek tedavinin olmazsa olmazıdırr.

• Menozopozal dönemde cildim kurulaştı, pullanma ve kaşıntı oluyor, elastikiyeti de çok azaldı. Düzelmez mi?

Östrojen hormonunun azalması ile cildimizde üretilen kolajen miktarı giderek azalır. Deride incelme, kuruma, pullanma ve bazen de kaşıntılar olur. Kolajen azalınca elastikiyet kaybı olur. Bu kayıplar barsaks ağlığını da destekleyecek beslenme, yaşam tarzı, bioeşdeğer hormonlarla dengelenebilir. Ayrıca kozmetik akupunktur ve PRP cildi destekleyecek doğal yöntemler olarak mükemmel iş görür. Gerçek bir cilt iyileşmesi, barsaklarınızı, ruhunuzu ve cildinizi birlikte kapsarsa en etkili sonucu verir.

Menopoz ile ilgili daha aklımızda çok soru var dediğinizi duyar gibiyim. Bioeşdeğer hormon nedir? Hormon kullanımı şart mı? Menopoza uygun beslenme nasıl olmalı? Kemiklerimi korumak için nasıl egzersiz yapmalıyım? Meme kanseri riskini nasıl azaltırız? Barsaklar ve hormonların ilişkileri nasıl?Daha neler neler.

Son 25 yıldır gerek klasik yöntemler, gerekse bütünsel tıbbi yaklaşımlarla bu sorunlara çözüm bulma yolculuğundayım. Tecrübelerimin size de faydası olsun istiyorum. Görüşmek üzere.